Heyecan, psikolojik ve fizyolojik bir karışımdan oluşan güçlü ve geçici bir duygusal durumdur. Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi gibi çeşitli durumlarda ortaya çıkar. Bu duygu, kişinin alışılmamış veya beklenmedik bir olay karşısında ruhsal ve bedensel gücünde meydana gelen bir değişim olarak da tanımlanabilir. Heyecan durumunda kişi, alışılmamış durumlar karşısında aşırı derecede tepki verir ve bu durum panik yapma haline dönüşebilir.

Heyecanın özellikleri şunlardır:

Bu durumlar, duygusal yaşamın göze çarpan aşamaları arasında yer alır. Heyecan, bazen kısa süreli olabilirken bazen de sürekli hale gelebilir. İnsanların heyecanlanması normal bir tepkidir ve bu durum, normal zamanları etkilemediği sürece kabul edilebilir bir durumdur.

Heyecanın günlük yaşamımızdaki yeri oldukça önemlidir. İlk kez yapılan işlerde heyecanlanmak çok normaldir. Örneğin, ilk kez araba kullanan kişilerde, yeni bir grubun içine katılan insanlarda ya da yeni bir işe başlayan insanlarda heyecan meydana gelir. Bu tatlı heyecanlar, aşırı olmadığı sürece kişiyi daha dikkatli olmaya sevk eder ve yaptıkları işlerden zevk almasını sağlar.

Heyecan durumunda yaşanan fizyolojik ve psikolojik değişiklikler şunlardır:

Heyecanlanan kişilerde fiziksel olarak bu belirtiler gözlemlenebilir. Bu durumlar, kişinin davranışlarını kontrol etmesini zorlaştırabilir ve hata yapma olasılığını artırabilir. Fazla heyecan, bazı psikolojik sorunlara neden olabilir; örneğin, asansör fobisi, yükseklik fobisi, sosyal fobi, panik atak, kekemelik ve dikkat eksikliği gibi.

Heyecanı azaltmaya yönelik bazı yöntemler şunlardır:

Heyecanı kompleks hale getirmemek önemlidir. Örneğin, kalabalıkta sık sık yüzü kızaran kişiler, bu durumun normal olduğunu kabul etmeli ve endişe etmemelidir. Hafif kızarıklık, kişiye canlılık verebilir.