Manik depresif hastalık, yaygın olarak "iki uçlu duygu durumu bozukluğu" veya "iki uçlu mizaç bozukluğu" olarak bilinir. Bu hastalığın bir diğer adı ise "bipolar bozukluk"tur. Manik depresif hastalık, nüfusun yaklaşık %1 veya %2'sini etkileyebilir. Bu hastalığa yakalanan kişilerin duygusal durumları, taşkınlıktan (mani) depresyona kadar değişkenlik gösterir. Manik depresif hastalıkta kişi kendisini ya çok mutlu ya da çok mutsuz hissedebilir. Ancak manik depresif ataklar sırasında kişinin duygu durumu normal olabilir. Duygu durumundaki dalgalanmalar günlerce, haftalarca veya hatta aylarca sürebilir. Sağlıklı bireylerin duygu durumlarındaki normal iniş çıkışların aksine, manik depresif hastalığındaki dalgalanmalar şiddetli olabilir ve yaşamı tehdit edici bir durum ortaya çıkabilir.

Bu hastalığa yakalanmış kişiler genellikle olduğundan daha neşeli olurlar. Sürekli gülerler, herkesle sohbet ederler, şarkı söylerler ve etraflarına neşe saçarlar. Diğer belirtiler arasında iştahın artması ve aşırı yemek yeme bulunur. Aynı zamanda çok az uyku ile yetinirler. Örneğin, birkaç saat uyumuş olan manik depresif kişi kendisini zinde hisseder ve gün içerisinde dinç olur. Manik depresif hastalar çok enerjiktir, sürekli hareket ederler, dinlenme ihtiyacı hissetmezler. Kendilerini çok güçlü hissederler ve her şeyi başarabileceklerine inanırlar. Ayrıca, bu hastalarda cinsel istek artar ve hafızaları güçlüdür. Manik depresif hastalar bazen beklenmedik taşkınlıklar yapabilirler, örneğin, iş yerine dikkat çekici kıyafetlerle gelebilirler. Normalden fazla konuşurlar ve konu sıkıntısı yaşamazlar. Sürekli yüksek sesle ve hızlı konuşurlar. Manik hastalar çok neşeli olabilecekleri gibi aynı zamanda sinirli de olabilirler.

Bu hastalık her ırk ve dinden kişide görülebilir. Toplumda yaşayan her 100 kişiden birinde bu hastalık mevcuttur ve hayatının bir döneminde manik depresif hastalığına yakalanmış olabilir. Hastalık, hem kadınlarda hem de erkeklerde eşit oranda ortaya çıkar. Dünya genelinde yaklaşık 60 milyon kişide, Türkiye'de 600 bin kişide ve İstanbul'da en az 100 bin kişide manik depresif hastalık görülebilir. Genellikle 20'li yaşlarda ortaya çıkar.

Bu hastalığın kesin olarak hangi sebepten dolayı ortaya çıktığı bilinmemektedir. Ancak psikiyatrik hastalıklar arasında genetik geçiş yapabilen en fazla rahatsızlık manik depresiftir. Araştırmalar, manik depresif rahatsızlığın yaklaşık %50'sinde genetik geçiş olduğunu göstermektedir. Tek yumurta ikizi olan kişilerde manik depresif durumun diğer ikizinde görülme olasılığı %70'tir. Bu kişilerde manik depresif rahatsızlığın görülme olasılığı diğer normal kişilere göre daha sıktır.

Bu hastalık tedavi edilmediği durumlarda yaklaşık 3 ay içerisinde kendiliğinden düzelebilir. Ancak manik depresif tedavisi gören kişinin birkaç ay normal yaşantısına devam ederken yeniden bu hastalığa yakalanma olasılığı yüksektir. Ataklar arasındaki normal durumu kestirmek zordur. Birkaç atak sonrasında iyilik dönemleri kısalabilir. Manik depresif hastalığın gidişatını belirlemek zordur çünkü kişiden kişiye farklılık gösterir. Yalnızca manik depresif atak geçiren kişiler %10 ile %20 arasındadır. Bu rahatsızlık sebebiyle madde ve alkol kullanımı artabilir.

Bu hastalık genellikle başarıyla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Manik depresif rahatsızlığın tedavisi iki aşamada yapılır: atak tedavileri ve koruyucu tedavi. Manik depresif hastaların mutlaka hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekmektedir. Tedavi için kullanılan ilaçlarla kişi 2 hafta ya da 4 hafta içerisinde tam veya tama yakın iyileşme gösterir. Ağır ataklarda ilaç kullanımı ile düzelme sağlanamazsa "şok tedavisi" uygulanır. Özellikle ağır ya da dirençli manik depresif rahatsızlıklarda şok tedavisi uygulanmaktadır.