Psikolojik travma, bireylerin yaşamını, beden bütünlüğünü veya ruhsal dengesini tehdit eden ve duygusal anlamda başa çıkmakta zorlandıkları olaylar, deneyimler veya durumlardır. İnsanların yaşadığı olayların yarattığı stres, dayanabilme gücünün sınırını aştığı zaman ruhsal travma yaşantısı oluşmaya başlar.

Psikolojik ve fiziksel bütünlüğümüzü tehdit eden her türlü olay travma olarak değerlendirilir. Travma, beklenmedik bir anda ve ne yaparsak yapalım asla hazırlıklı olamayacağımız bir şekilde, temel yaşam bütünlüğümüze inen ani bir darbedir. Bizi geleceğimiz ve geçmişimizden belli bir süre için koparan bir zamansızlık halidir. İş kaybı, ayrılık ve boşanma, aile içi şiddet, trafik kazası, tecavüz, ani hastalık, ani ölümler, sakat kalma gibi durumlar kişisel travma listesine girerken; doğal afetler, savaş, büyük çaplı ekonomik krizler, terör gibi durumlar ise toplumsal travmalar başlığı altında değerlendirilir. Toplumsal travmanın neden olduğu etkiler söz konusu olduğunda, en fazla risk altında olanlar sırasıyla, tanık olanlar, zarar görenler ve kıl payı kurtulanlardır. Geçmişte başka bir felaketin kurbanı olanlar, yakın geçmişinde kayıp yaşayanlar, aile problemleri olanlar, psikososyal sıkıntılar yaşayanlar ya da kronik bir hastalığı olanlar, sosyal bağları kuvvetli olmayanlar travmanın etkisini en ağır şekilde yaşama riski olan insanlardır.

Psikolojik travma, genel olarak oldukça stres yaratan durumların, kişinin güvende olma duygusunu zedelemesine ve kişide çaresizlik, yalnızlık ve tehlikeli bir dünyada her an zarar görebileceği hissine neden olur.

Kompleks travmaya sahip kişiler, genellikle kendilerini süregelen bir travma döngüsünün içinde bulurlar. Örneğin, çocukluk çağları duygusal ve fiziksel istismar içinde geçmiş bir kadın, yetişkinlikte kendisini yine istismar eden ilişkiler yaşayabilir. Kendisini sözel olarak taciz eden, döven, umursamayan, aşağılayan veya değer vermeyen kişileri sevgili veya eş olarak seçebilir. Çocukluğunda bu tür olaylara maruz kalmış birinin, yetişkinlikte bunun tam tersi insanlara yöneleceğini düşünürüz, fakat durum çoğunlukla tam tersi olur. Bunun sebebi, kişinin geçmişte yaşadığı istismarla başa çıkabilme ve kendi hikayesinin sonunu farklı yazma arzusudur. Kişi kendisini eskiden yaşadığına benzer istismar ve travma döngülerinin içine sokarak, geçmişte sağlayamadığı kontrolü sağlama ve bu sefer bu döngüye son verebilme amacındadır.

Psikolojik travma yaşadığınızı düşünüyorsanız, fiziksel aktiviteler özellikle yararlıdır. Bisiklete binin, yürüyün, koşun, ip atlayın. Hareketliliğinizi artırmak kendinizle ilgili daha iyi düşünmenizi de sağlayabilir. Başlangıç olarak, her gün veya her iki günde bir, 20-30 dakikalık bir fiziksel aktivite planlayın. Bu tip fiziksel aktiviteler, moralinizi de düzeltecek ve kendinizi daha zinde hissetmenizi sağlayacaktır. Ayrıca bazı kişiler, şiir yazma, resim yapma veya müzik çalmak gibi, kendilerini anlatabildikleri aktivitelerin ruh sağlıklarına iyi geldiğini ve kendilerini daha iyi hissettiklerini fark etmişlerdir.

Moral bozukluğunuzla başa çıkmak için, aşırı şekilde sakinleştirici, içki veya yasal olmayan uyuşturuculara yönelme isteğine karşı çıkın. Bunlar anlık şekilde size kendinizi iyi hissettirebilirler, ancak genel sağlık ve psikolojik açıdan kısa zamanda daha büyük sorunlara sebep olabilirler. İyi beslenmeye çalışın. Düzgün beslenme sağlığınızı koruyacak ve dolayısıyla iyileşme sürecini kolaylaştıracak ve hızlanmasına katkı sağlayacaktır.