Stres, bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Aşırı stres, enerjinin tükenmesine yol açarak bireylerin kendilerini zayıf, yorgun ve kaygılı hissetmelerine neden olur. Bu durum ilerleyen zamanlarda uyku sorunlarına, sinirliliğe ve hızlı heyecanlanmalara yol açabilir. Konsantrasyon kaybı yaşayan bireyler, ilgilerini toplamakta zorluk çekerler ve daha önce kolayca gerçekleştirdikleri işleri yapmakta zorlanırlar. İş performansı bu nedenle olumsuz yönde etkilenir ve düşer. Ayrıca, stres madde bağımlılığına ve içe kapanma eğilimine neden olabilir. Kendini rahat hissedememe durumu ve panik ataklar da stresin yaygın belirtilerindendir. Fiziksel Sağlık Üzerindeki Etkileri Stresin fiziksel sağlık üzerindeki etkileri oldukça geniştir. Kalp hızı artar ve ateş basması, çarpıntı, baş ağrısı, soluk almada zorluk, hazımsızlık ve yutkunma zorluğu gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Mide bulantısı ve iştah kaybı, buna bağlı olarak da kilo kaybı yaşanabilir. Cinsel fonksiyonlarda değişimler ve beden direncinin düşmesi de stresin diğer fiziksel etkilerindendir. Stres, vücudun farklı sistemleri, organları ve dokuları üzerinde de ciddi etkiler yaratabilir:
Stresin Duygusal ve Fizyolojik Bozukluklara Etkisi Stresle ilişkili birçok duygusal ve fizyolojik bozukluk mevcuttur. Depresyon, kaygı, kalp krizi, felç, yüksek tansiyon, enfeksiyonlara karşı duyarlılığı artıran bağışıklık sistemi bozuklukları, uçuğa ve AIDS'e kadar çeşitli viral hastalıkların taşıyıcısı olma riski, romatizmal eklem hastalıkları ve multiple skleroz gibi bağışıklık sistemi hastalıkları stresin etkilerindendir. Ayrıca, stresin doğrudan etkilediği diğer sorunlar şunlardır:
Stresin vücutta hangi hastalıklara veya rahatsızlıklara neden olmadığını veya artırıcı bir rol oynamadığını tahmin etmek oldukça zordur. Yukarıda bahsedilen etkiler, stresin detaylı incelenmesiyle daha da genişletilebilir. Stres, vücutta tuz tutulmasına neden olur ve bu durum kan basıncının yükselmesine yol açar. Tansiyonun artması kalbin yorulmasına neden olur. Vücut direncini artırmak için stres hormonu (kortizol) salgılanır. Enerji sağlamak için yağ kullanıldığından, kandaki kolesterol ve yağ seviyeleri artar. Bu da kalp damar hastalıklarına zemin hazırlar. Stresli süreç uzadıkça kas ve kemiklerde zarar başlar. Şeker hastalığı görülebilir çünkü stres hormonu kan şekerinin dengesini bozarak pankreasa yük bindirir. Pankreas, kandaki şekeri dengeleyecek hormonlar ürettiğinden zarar görürse, kan şekeri seviyesi de değişir. |