Hastalık hastası, tıbbi literatürde hipokondriyazis olarak bilinir ve kişinin bedensel hastalığı olmadığı halde sürekli bir hastalığı olduğuna dair kaygılar taşıdığı psikolojik bir durumdur. Temel belirtiler arasında sürekli hastaymış veya her an hasta olacakmış kaygısı ve endişesi yer alır. Bu belirtiler şizofreni, paranoyak durumlar ve depresyon gibi rahatsızlıklarda da görülebilir. Ancak hipokondriyazis, kişinin sürekli "bende bir hastalık var" düşüncesiyle, hekimlerin ikna çabalarına ve tüm tetkiklerin yapılmasına rağmen hasta olmadıklarına ikna olmamalarıyla karakterizedir. Anlık ikna olsalar bile, bu endişeleri tekrar eder. Bu kişiler genellikle birçok uzmana başvurur ve neredeyse vücutla ilgili ne kadar hastalık çeşidi varsa, alanında uzman gördükleri birden fazla hekime danışırlar. Aslında ilk başta başvurmaları gereken doktor, yani psikiyatrist, en son başvurdukları kişidir. Hastalık hastası olan kişiler, herhangi bir hastalıkları olmadığına dair net bilgilere bile güvenmezler.

Hastalık hastası kişiler, çok hafif bir göğüs ağrısını bile ciddi bir kalp hastalığı veya göğüs kanseri gibi hastalıkların belirtisi olarak algılayabilir ve bu durum yoğun para ve zaman kaybına yol açabilir. Kişi, kendi vücudu ile o kadar ilgili ve bunu takıntı haline getirmiştir ki, etrafındaki kimseyle ilgilenemez ve kimseye vakit ayıramaz. Hatta çocuklarına ve eşine karşı sorumluluklarını dahi yerine getiremez. Hastalık hastası kişiler, sürekli kendilerinin hasta olduklarını düşündükleri için, etraflarındaki gerçekten hasta olan kişilere yardım etmek bir yana, onların durumuna dahi üzülmezler.

Hastalığı teşhis etmek için kişinin öncelikle vücudunda endişe edildiği gibi bir hastalığın olmadığının kesin olarak teşhis edilmesi gereklidir. Hastalık hastalarının anlatış biçiminde farklılık vardır. Yani endişe ettikleri ya da düşündükleri hastalıkları anlatırken aşırı kaygı duymaları, bunalım takıntıları ve karşıdaki kişinin hastalığın olmadığına dair kesin delil sunduğu halde ikna olmamaları, hastalık hastası olduklarına dair en belirgin sebeptir.

Hastalık hastası kişiler, öncelikle kendilerinde bedensel hastalık olmadığına ikna edilmelidirler ve bu da ancak psikolojik destek ile sağlanabilir. Öncelikle internetten veya TV'deki sağlık programlarından bilgi edinmeye çalışmaktan ve doktor doktor gezmekten uzak durmaları gerekmektedir. Düzenli olarak bir doktorla tedavi yoluna gitmek gerekir. Hastalık hastalığı, ruhsal bir rahatsızlık olduğu için psikiyatrist tarafından düzenli olarak terapi ile tedavi edilebilir. Kişi, çeşitli hastalıklar hakkında sürekli bilgi arayışında olmak yerine doktorun tavsiyelerini dikkate almak daha olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Hastalık hastası kişiler, hastalıklarını kabul edip doktora inanmamanın da bu hastalığın bir belirtisi olduğunu kabullenmelidir. Kişi, iş yaşamında ve sosyal hayatında daha aktif olarak bu hastalığın olumsuz etkilerini hafifletebilir veya yok edebilir. Hastalık hastası olan kişiler, öncelikle kendilerinde hiçbir hastalığın olmadığına dair uzman doktor tarafından teşhis ettirmelidirler. Daha sonra kişiye ilaç veriliyorsa, mutlaka o ilacın ne amaçla verildiği detaylı olarak anlatılmalıdır. Örneğin hastaya, ilacın herhangi bir hastalığı olduğu için değil de korkularının ve endişelerinin yok olması için ve psikolojik olarak rahatlaması için verildiğinin açıklaması mutlaka yapılmalıdır. Önemli bir diğer etken ise ilacın yan etkilerinin mutlaka belirtilmesidir. Herhangi bir yan etkide kişinin endişelerinin artmasına veya hastalık hastalığını pekiştirmesine yol açabilir. Kişilerin tedavisi, bu rahatsızlığın tamamen ortadan kalkana kadar devam etmelidir.