Aldatılma korkusu, bireylerin yaşadığı ve genellikle gizli kalan değersizlik duygusundan kaynaklanır. İlişkilerin başlangıcında insanlar birbirlerine fazlasıyla değer verirler. Zaman geçtikçe, bu değer azalmasa da, başlangıçtaki ilgi azalabilir. Bu durum, her iki tarafın da kendini değersiz hissetmesine yol açabilir. Bu noktada insanlar, "Acaba aldatılır mıyım?" düşüncesine kapılabilirler. Aldatılma korkusu, kişiden kişiye değişen evrelerde ortaya çıkabilir ve genellikle ikili ilişkilerde patlak verir. Ancak bu korku sadece romantik ilişkilerle sınırlı kalmaz; iş yerinde amir-memur ilişkisi gibi diğer ikili ilişkilerde de görülebilir.

Aldatılma korkusu, genellikle kadınlarda daha yaygın olarak görülmektedir. Günümüzde bu korku giderek yayılmaktadır ve bunun başlıca nedenlerinden biri teknolojinin hızlı gelişimidir. Sanal arkadaşlık kurmak artık çok daha kolaydır ve bu durum, eşlerin birbirlerini sürekli sorgulamalarına yol açabilir. Teknoloji, erkeklerin daha kolay çapkınlık yapabilmesini sağlamıştır. Diğer bir neden ise, toplumla iç içe geçmiş medya araçlarıdır. Gazete, televizyon, radyo ve dergi gibi medya araçlarından aldatılma senaryolarını dinlemek veya okumak, bireylerin bu tür olaylara daha duyarlı hale gelmesine neden olabilir. Başkalarının yaşadığı küçük bir olayı yaşadığında, kadınlar hemen telaşlanabilir. Bu durum, kadınlar için oldukça zorlayıcı olabilir ve zamanla paranoya haline dönüşebilir. Geçmişte yaşanan kötü deneyimlerin etkisiyle eşine olan güveni sarsılan bireyler, sürekli olarak aldatıldıklarını düşünebilir ve bu durum iki tarafı da olumsuz etkileyebilir.

Aldatılma korkusu, bireylerin hayat kalitesini düşüren ve ilişkilerini olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu nedenle, bu korkunun üstesinden gelmek için gerekli adımların atılması önemlidir. Kendi değerini bilmek, güven duygusunu yeniden kazanmak ve gerektiğinde profesyonel yardım almak, aldatılma korkusuyla başa çıkmada etkili yöntemlerdir.