Megalomani, sosyal psikolojinin alt dallarından biridir. Bu terim, bireyin kendisini olduğundan daha büyük ve üstün görmesi ile karakterize edilen bir büyüklük kompleksini ifade eder. Megalomani, kişinin eşdeğerlerinden üstün olduğunu düşünmesine yol açan abartılı bir ego durumudur. Megalomaniye sahip kişiler, istedikleri şeylere ulaşamadıklarında, içsel beklentiler doğrultusunda hayal dünyalarında geliştirdikleri abartılı düşünceleri dış dünyaya yansıtarak kendilerini büyük ve önemli biri olarak gösterirler. Megalomaninin bir hastalık olarak tanımlanması doğru olmayabilir; ancak, toplumsal normlara aykırı davranışlar sergileyen megaloman bireyler genellikle dışlanır ve aşırı davranış bozuklukları gösterdiklerinde psikolojik tedaviye tabi tutulurlar.

Megalomani, bireyde farklı şekillerde ortaya çıkabilir:

Megalomani, bireyin fiziksel özelliklerin üstünlüğünün yanı sıra, akıl yeteneklerine aşırı değer vermesine, kendisini dev aynasında görmesine ve cinsel gücünün fazla olduğuna inanmasına yol açar. Bu davranışsal bozukluğa kendisi inanmayıp daha da abartır ve toplum tarafından dışlanmasına neden olur. Beyin hasarından kaynaklanan durumlarda, hasta felç ve bunama gibi sorunlar da yaşayabilir. İhtiras, asalet ve gurur gibi düşünceler zamanla artış gösterir. İlerlemiş durumlarda, birey kendini devlet başkanı, ünlü bir futbolcu, artist veya imparator olarak görebilir. Bu aşamadan sonra kişiye paranoia teşhisi konarak tedavi önerilir. Megaloman bireyler, psikolojik bir sorunları olduğunu asla kabul etmezler ve kendilerini herkesin ezmeye çalıştığını savunurlar.

Narsist, kendine tapan kişidir ve kendini aşırı beğenir. Bu durum, çevreden bağımsız olarak gelişir. Narsistler her durumda en yüksek seviyeyi isterken, megalomaniye sahip bireyler kendilerini zengin ve üstün olarak görürler. Narsist bir kişi, kendisini ayda bir milyon dolar kazanan tek kişi olarak tanıtabilir.

Megalomani belirtileri şunlardır:

Megalomani tedavisi için öncelikle bir psikiyatri servisinden randevu alınmalıdır. Megalomani nedenleri araştırılıp öğrenilmeli ve soruna yol açan etkenlere göre tedaviye başlanmalıdır. Sorun şizofreni ile başlıyorsa, doktor kontrolünde ilaç ve psikolojik terapi uygulanır. Bu tedaviler uygulandığında hasta tam olarak iyileşmeyebilir; ancak, gerçeklerin uygun bir dil ile anlatılması, kendine zarar vermesinin kısmen önüne geçecektir. Sorun frengiye bağlı olarak ortaya çıkmışsa, penisilin tedavisine başlanabilir. Frengiden kaynaklanan hastalık, ilaçlar kullanıldığı sürece kendini hissettirmez; ancak, ilaç alımının durması ile tekrar baş gösterebilir. Megaloman bireylerle ilişkilerde dikkatli olunmalıdır. Onları övmek ve davranışlarını onaylamak, hatalı davranışların onaylanması anlamına gelir.